Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler..Bavullarını gösteriyorlar. Bir bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş. İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler...Yolcular fena halde şaşırmışlar.. Nasıl şaşırmasınlar.. Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant.. Yardımcı pilotun elinde bir köpektasması.. Tasmanin ucunda bir köpek.. Sağa sola çarparak öyle ilerliyorlar uçağa.. Günlerden 1 Nisan değil ama, "Şaka herhalde" demiş yolcular, doluşmuşlar uçağa.. Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış. Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış.. Yolcular endişelenmeye başlamışlar.. Ucak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış.. Uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 10 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde çığlığı basmışlar.. Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş.. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış. Kaptan pilot arkasına yaslanmış; derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönmüş: - Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta gecikecekler ve hep birlikte öleceğiz!..."
Vasiyet
Kayserili bir cimri kişi ölümü yaklaşınca oğullarını yanına çağırır. Üç oğluna da vasiyette bulunur. Ben ölünce hepinizin mezarıma tek tek birer milyar koymanızı istiyorum der. Adam öldükten sonra sırayla 1. ve 2. oğlu mezara gider ve birer milyar parayı mezara koyarlar daha sonra babası gibi parayı seven 3. oğlu da mezara gider ve mezardaki paraları alır yerine babası adına bir 3 milyarlık çek koyar...
İmzanızı Tanıdım
Adamın birisi kendisi hakkında kötü sözler söyleyen birine haddini bildirmek için evine gider.Fakat adamı evde bulamaz. Öfkesinden kapıya büyük harflerle "EŞEK" diye yazıp döner.Bir kaç gün sonra o adamdan şöyle bir yazı alır:- "Bize gelmişsin. Kapıya attığın imzadan anladım."
DELİLER
Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için o nu astım!"
Eğitim Uçağı
Dört kişilik bir eğitim uçağı karadenizde mezarlığa düşmüş. Lazlar 80 ceset çıkarmışlar ve ölü sayısının artmasından korkuyorlarmış.
İnek Çiftliği
Laz bir inek çiftliği satın alır ve inekleriyle birlikte bir fotoğraf çektirerek ailesine yollar. Aile heyecanla zarfı açarlar ve fotoğrafı görürler. Fotoğrafın altında ise şu yazmaktadır:-Okla işaretli olan benim.
ÇOCUK BABASINA SORUYOR
Çocuk babasına : - Babacığım, annem ile nasıl evlendin? Adam eşine dönüp : - Görüyormusun, çocuk bile anlam veremiyor
Aslan
Bir gun temel ve dursun ormanda kamp kurmuşlar. Birsabah bir aslanın kukreme sesiyle uyanmışlar.Temel hemen spor ayakkabılarını giymiş, bağlarını bağlarken Dursun ula Temel ne bu telaş aslani geçebileceğini mi duşunisin deyince Temel ula SENİ GEÇSEM YETER demiş.
Adamın biri iş başvurusunda bulunmuş. Görüşmeye çağırmışlar. Görüşme sonuna doğru ortalama bir tip olan adama yöneticisi sormuş;-Peki beklentilerin ne? Seni ne tatmin eder?Arkadaş saymaya başlamış;-Öncelikli olarak bir araba istiyorum, ayrıca şu anda bulunduğum dairenin kirası biraz fazla 0nu da şirketin karşılaması iyi olur, maaş olarak da 3000$'dan aşağı çalışmam.Şirket yöneticisi, dinler ve:-Biz sana son model bir Cherokee ve Tarabya'da bir villa vereceğiz. Ayrıca bizim bu pozisyonumuz için planladığımız maaş 6000$'dı, demiş.Bizim elemanın gözleri fırlamış:-Şaka yapıyorsunuz, demiş.Şirket yöneticisi yapıştırmış;-Önce siz başlattınız.
Birgün Temel Mike Tayson ile ünvan maçına çıkmış. Daha ilk yumrukta Temel nakavt olmuş.Hakem bir, iki, üç dört.. sayarken menejeri Temel'in kulağına;- "Sakın dokuzdan önce kalkma" demişTemel hafifden gözlerini aralayarak menejerine sormuş;- "Saat kaç?"
Her yıl dünyanın bir bölgesini gezmeyi adet edinen Tortumlu, dönüşünde de gördüklerini etrafına anlatırdı.- Memmet, bu sene nereye getdün?- Efrikiye.- Eeee?- Orada safari yapduh.- Ula safari nedür?- Çeşüt çeşüt yaban hayvani vurduh da!- Ya sen ne vurdun?- Zürafa vurdum.- Ula zürafa nedür?- Eşşegi bülirsin?- Hee.- 0nun ayahlari iki metre, boyni iki metre olani.- Başga?- Kergedan vurdum.- Ula o nedir?- Eşşegi bülirsin?- Hee.- 0ndan üş teneyi birleşdirirsin burnuna da bir tikinti yapirsin, o.- Başga?- Piton vurdum.- Piton ne ki?- Eşşegi bülirsin?- Hee.- Şeyini de bülirsin?- Helbe.- 0nun dört metre olani. Ama eşşeg yoh!
Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş: -Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı? Çocuk hemen yanıtlamış: -Hocam vallahi billahi ben yapmadım. Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış: -Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım... -Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler... Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış. -Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim. Müdür Bey: Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız... Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış... Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı: Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize...
Bir akıl hastanesinde bir deli, öteki deliye:- Ben bir roman yazdım, al oku; bakalım beğenecek misin, demiş.Ve kendisine kalınca bir kitap vermiş.Öteki deli, bir hafta boyunca okumuş romanı. Sonunda arkadaşı deliye:- Romanın çok ilginç, demiş; yalnız biraz kalabalık, çok isim var içinde.Kitabı veren deli:- Al, demiş, ikinci cildini de oku.Ve kalınca bir kitap daha vermiş.Yine aradan bir zaman geçmiş. Romanın ikinci cildini de alan deli:- Bunu da okudum, demiş; gerçekten çok ilginç ama, bu da çok kalabalık; çok isim var içinde...O sırada akıl hastanesinin doktoru gelmiş üstlerine:- Verin bakayım, demiş, o telefon rehberlerini. Ne zaman aldınız bunları; ben de kaç gündür 0nları arıyordum.
Başhekim, akıl hastanesinin bahçesinde dolaşıyordu, bir ara baktı, bir kalabalık gözüne çarpmıştı. Hemen oraya seğirtti.Deliler bir halka oluşturmuş, ortada dönüp konuşan birini dinliyorlardı : -Papendreu seçimleri kaybetti.Hastaneye kaldırıldı...Bulgar zulmü devam ediyor.Zorla yollanan soydaşlarımızın sayısı seksen bine ulaştı...Federasyon kupasını Beşiktaş kazandı... Başhekim bu işten hoşlanmış : -Ne yapıyorlar bunlar böyle? diye sormuş. -Efendim, demişler.Ortadaki deli kendinin gazete olduğunu sanıyor, haberleri bildiriyor. Başhekim daha da hoşlanmış.Dolaşmasını sürdürmüş.Az ileride birde ne görsün! Sekiz, 0n deli iplerle sımsıkı birbirlerine bağlanıp bir köşeye atılmamış mı! -Onlar mı, okunup da iadeye gidecek eski gazeteler efendim.
Temel hastaneye girişinde ağlayan bir adam görür, yaklaşır ve sorar:- Hayrola hemşerim! Neden ağlıyorsun?- Kan tahlili yaptırmaya geldim, parmağımı kestiler.- Hayırdır hemşerim. Sen niye ağlamaya başladın.Temel iç çekerek yanıtlar:- Ben idrar tahlili yaptırmaya geldim.
Hakim suçluya sorar:- Bu adamı niçin dövdün?- Bana su aygırı dedi efendim.- Ne zaman?- Tam bir yıl önce.- Ama sen 0nu yeni dövmüşsün!- Ben hiç su aygırı görmemiştim, geçen gün gördüm de...
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:- "Size birşey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyorda siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş: - "BUNLARIN HEPSİNİ MOTOR ÇALIŞIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!!!"
Bir öğrenci, lojistik ve organizasyon dersinin yazılı sınavından kalıyor. Öğrenci: Siz beni cezalandırıyorsunuz. Bunu hiç anlıyor musunuz? Profesör: Evet tabi ki.Yoksa nasıl profesör olabilirdim?Öğrenci: İyi o zaman. Size birşey sormak istiyorum. Eğer doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu alıyorum ve gidiyorum. Fakat bununla beraber eğer cevabı bilemezseniz bana iyi not vereceksiniz. Prof: Anlaşıldı tamam. Sor bakalım. Öğrenci:Yasal olupta mantıklı olmayan nedir? Mantıklı olupta ama yasal olmayan nedir? Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir? Profesör iyice bir düşündükten sonra hiç bir cevap veremiyor. Ve o öğrenciye iyi not vererek 0nu geçiriyor. Daha sonra profesör en iyi öğrencisini çağırıyor ve ayni soruları 0na soruyor. Öğrenci hemen cevap veriyor: "Siz 63 yaşındasınız ve 35 yaşındaki bir bayanla evlisiniz. Bu yasal ama bununla beraber mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir dostu var, bu gerçi mantıklı ama yasal değil. Siz, karınızın dostuna iyi bir not veriyor ve 0nu geçiriyorsunuz oysa ki o sınıfta kalmıştı. Bu ise ne mantıklı ne de yasal."
Adamın biri otobüse biner. Karnı çok açtır. Aklından "Keşke şimdi iki hamburger olsa da yesem diye düşünür". Yanında duran kız:"Şunlardan bi tanesini de bana ver" der. Adam şaşırır: "Herhalde bana söylemedi diyerek", hamburgerleri düşünmeye devam eder. Biraz sonra kız sesini sertleştirerek:' "Ver artık şunlardan birini" der. Adam afallar: "Ketçap-mayonez de olsun mu?" der. Kız da: "Ya manyak mısın nesin. Şu asılı tutacaklardan bir tanesini ver de biz de tutunalım, ikisini de işgal etmişin."